5 Mayıs 2012 Cumartesi

VAN GÖLÜ

 
 


      Görsel Van gölünden depremden önce çekilmişti. resim yeni ama benim van gezim epey eski. sevmiştim Van'ı. nedense bazen deniz kenarında veya göl kenarında olmak istiyorum. dalgaları izlemek. bakalım bir daha ki yazımız ne zaman olur.. sağlıcakla kalalım..

26 Şubat 2012 Pazar

ERCİYES





Ara denir mi buna bilmem? yoksa başladığı işi tamamlayamama özrü daha mı uygun olur. keşke başladığım her işi bitirsem burayı da devam ettirebilsem. neyse yeniden bi BİSMİLLAH diyelim bakalım. hayır olur inşaAllah.. görsel netten. üniversitedeyken annemlerin oturduğu evin balkonundan bakardım erciyes görünürdü sadece sabah namazından sonra.. Serin olur sabah namazından sonra memleketim. Yaz kış serin. serinliği manannın eksikliğindenmidir bilemem. kuvvetlenir inşaallah manası da.

26 Ekim 2010 Salı

YENİ BAŞLANGIÇ




Bloğu açalı epey olmuştu ama bir tane yazı koymuştum. maalesef sonrasında bloğuma hangi adresle girdiğimi ve şifreyi unutunca giremedim. tabi araya bir sürü şeyde girdi.

yeniden taşındık mesela (beşyılda beşinci ev :((( )

ve çalışmaya başladım. şimdilik hoşuma gidiyor. sıkılmam inşaallah. çocuklara birşeyler verdiğimizi görebilirsek sıkılmam inşaallah. matematik güzel branş. çok isteyerek kazanmıştım ama üniversitedeki antidemokratik uygulamalar yüzünden soğukluk geldi. inşaallah keyfi uygulamalar nihayete erecekte öğrencilerimiz çocuklarımız rahat edecekler.

bu günlük bu kadar olsun.. dua ile bitirelim;

Ya Rab kusurumuzu affet bizi kendine kul kabul et emanetini kabzetmek zamanına kadar bizleri emanetinde emin kıl. amin..

21 Aralık 2009 Pazartesi

26. LEM'A 4. RİCA'DAN;

Bir zaman ihtiyarlığa ayak bastığımdan, gafleti idame ettiren sıhhat-i bedenim de bozulmuştu. İhtiyarlıkla hastalık müttefikan bana hücum etti. Başıma vura vura uykumu kaçırdılar. Çoluk çocuk, mal gibi beni dünya ile bağlayacak alâkalar da yoktu. Gençlik sersemliğiyle zayi ettiğim sermaye-i ömrümün meyvelerini, bütün günahlar, hatîatlar gördüm. Niyazi-i Mısrî gibi feryad eyleyerek dedim:

Bir ticaret yapmadım, nakd-i ömür oldu hebâ,
Yola geldim, lâkin göçmüş cümle kervan bîhaber.
Ağlayıp, nâlân edip, düştüm yola tenhâ, garip,
Dîde giryan, sîne biryan, akıl hayran, bîhaber.

O vakit gurbetteydim. Me'yûsâne bir hüzün ve nedametkârâne bir teessüf ve istimdatkârâne bir hasret hissettim.Birden, Kur'ân-ı Mu'cizü'l-Beyan imdada yetişti. Bana o kadar kuvvetli bir rica kapısını açtı ve öyle hakikî bir teselli ziyasını verdi ki, o vaziyetimin yüz derece fevkindeki ye'si dahi izale eder ve o karanlıkları dağıtabilirdi.

Bediüzzaman Said Nursi, Lem’alar, s. 225 (Envar)